SPORUN İZİNDE YAZI DİZİSİ (9) ERALP ŞERİFOĞLU– FUTBOL

⚫ “Futbol federasyonumuz ambargolar konusunda uluslararası alanda verdiği mücadeleye bıkmadan usanmadan devam etmeli”

⚫ “Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu, Türkiye Futbol Federasyonu ile her alanda ilişkilerini geliştirmeli, içimizden seçilen gençlerimize Türkiye’de futbol oynayabilme yolları açılmalıdır”

Hüseyin ÖZBARIŞCI

Tam 45 yılını futbola veren, hem futbolculuk, hem de teknik direktörlüğü döneminde büyük başarıları olan Eralp Şerifoğlu, ülke futbolunun gelişmesinin gerektiğini söyledi. Ülke futbolunda birçok eksiklik olduğuna dikkat çeken deneyimli teknik adam, engellerin olduğu sürece futbolda tam profesyonelleşmenin de mümkün olmadığını belirti. 

Her hafta farklı spor dallarında kendini kanıtlamış ve başarılara imza atmış sporcu veya antrenörlerin konuk olduğu ‘SPORUN İZİNDE’ yazı dizisine düşüncelerini anlatan Şerifoğlu, “Futbol beni ben yapan, yaşamımın en önemli değerlerinden biridir. Ondan kopmam mümkün değil” dedi.

Gençlere tavsiyelerde de bulunan Şerifoğlu, “Giydikleri formaya ve taşıdıkları armaya gönülden bağlı olmalılar. Önce karakter, sonra kariyer önceliğini kendilerine rehber edinmeliler. Ne istediğini bilmeli, çalışmaktan asla vazgeçmemeliler” ifadelerini kullandı.

Sayısız başarı…

Yaşadığı ciddi sakatlık sonrasında futbolu bırakan Eralp Şerifoğlu, teknik adamlığa başladı. Teknik adamlık kariyerinde Dumlupınar, Mormenekşe, Türkmenköy, Mağusa Türk Gücü,  Yeniboğaziçi, Akova, Yiğitler kulüpleri yanında 1993 yılında Mağusa Bölgesi Gençler, 1995 yılında da Mağusa Federasyon Karma antrenörlüğünü yaptı.

Şerifoğlu, çalıştığı birçok kulüpte, birçok şampiyonluk ve lig terfisi kazandı, birçok kez de finale kalma başarısı gösterdi.

“Futboluz bir yaşam düşünemem”

► “Sağlığım elverdik sürece antrenörlüğe devam edeceğim. Futbol beni ben yapan, yaşamımın en önemli değerlerinden biridir. Ondan kopmam mümkün değil. 30 sezonu aşan zaman sonunda en büyük başarım futbol sayesinde kazandığım gerçek dostluk ve arkadaşlıklardır. 11 kez şampiyonluk veya lig yükselme başarısı, 2 Federasyon Kupası finali, 1 Süper Kupa finali, 2 kez Play-of finali, gördüm 45 yıllık futbol ve spor yaşamında bugünlere gelmemde ailemin ve birçok kişinin büyük katkısı oldu. Bu sayede iyi dostluklar kurdum.”

“Bu ülke gençliğinin bir spor bakanlığına ihtiyacı var”

► “Ambargo ve kısır döngüler içerisinde oynanan futbolumuz da rekabetçi şartların oluşmaması ve uluslararası müsabakalara katılamama futbolumuzun gelişimindeki en büyük engeldir. Bu engel var olduğu sürece gerçek anlamda profesyonelliğin oluşması mümkün değildir. Kulüplerimiz birer dernektir, şirket yapıları da yoktur. Dolayısıyla şahıslar kulüplerimiz için her şeydir. Başarı veya başarısızlık başkanlara bağlıdır. Kurumsal yapı yoktur. Sponsorluklar istenilen seviyede değil, bu şartlarda olamaz da zaten… TV geliri veya reklam geliri yoktur. Taraftarımız yok, seyircimiz vardır. Genelde iyi gün dostlarımız olurlar… Bilet geliri de yoktur. Kulüp ve takımlarımıza sevgimiz sözdedir.

Ne yazık ki, kendi çocuklarının bile maçına gitmeyen aileler vardır. Oynanan futbolun kalitesini beğenmeyenler acaba ne kalitede işler üretiyorlar. Gençlere ne verdiler ki ne istiyorlar?

Kulüplerimiz geçmişimiz tarihimizdir ve sahip çıkılmalıdır.  Sokaklar, çocuklarımız için tehlikelerle dolu. Her bir kulüp 50/100 çocuğumuzun evi oluyor. Orada güzel arkadaşlıklar alışkanlıklar elde ediyorlar. Sadece bu nedenle bile insanımız kulüplere destek olmalı. Sadece maddi değil, manevi yönde ilgilerini esirgememeliler. Futbol federasyonumuz ambargolar konusunda uluslararası alanda verdiği mücadeleye bıkmadan usanmadan devam etmeli. Bu arada Türkiye Futbol Federasyonu ile her alanda ilişkilerini geliştirmeli, içimizden seçilen gençlerimize Türkiye’de futbol oynayabilme yolları açılmalıdır. Bu bir spor politikası olmalıdır. Bu konuda ülkeyi yönetenlerin federasyonumuza kayıtsız desteği çok önemli ve elzemdir. Elit sporcularımızın seçimi, üniversite, okullarımız, Spor Dairesi’nin işbirliği içerisinde çalışacağı planlama, tüzük ve yönetmeliklerde yapılacak değişikliklerle yılın tamamına yayılacak çalışmalar yaşama getirilmelidir. Bu ülke gençliğinin bir spor bakanlığına ihtiyacı vardır.”

Gençlere önerileri:

“Önce karakter, sonra kariyer önceliğini kendilerine rehber edinmeliler”

► “Öncelikle gençler kendilerine saygıları olmalı. İdealist, öğrenmeye açık, yaşadığı ülkeyi insanı bilen, ailesini, çevresini koruyan, sosyal ilişkileri güçlü, sorumluluk sahibi, özgüveni tam futbolda ve hayatta hedefleri olan ve bu hedefleri için fedakârlığa hazır, sahip olduklarıyla mutlu olmasını bilen birey olmalıdırlar. Futbol oyununa ve onun bütün paydaşlarına saygı duymalılar. Giydikleri formaya ve taşıdıkları armaya gönülden bağlı olmalılar. Önce karakter, sonra kariyer önceliğini kendilerine rehber edinmeliler. Ne istediğini bilmeli, çalışmaktan asla vazgeçmemeliler. Yargılamadan önce düşünmeli sonra konuşmalılar. Özeleştiri yapmak erdemdir. Eleştirmesinler, önersinler. Affetmeyi bilsinler. Sevgiye ve saygıya hep değer versinler. Önce insan kazansınlar, sonra maç!”

Eralp Şerifoğlu kimdir?

Futbola adanmış bir hayat, tam 45 yıl…

Eralp Şerifoğlu 16 Haziran 1966' da Mağusa’da doğdu 1982‘de Dumlupınar genç takımında futbola başladı. Daha 16 yaşındayken A takımda görev almaya başladı. 1984-1988 yılları arasında Ankara Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Beden Eğitimi ve Spor bölümünde eğitimini tamamladı. Öğrenciyken, Ankara 1’inci Amatör kümede Atatürk Çiftlik Spor’da da futbol oynadı. 1986 yılından itibaren aynı zamanda Dumlupınar alt yapısında antrenörlüğe de başladı.  

1990 yılından itibaren öğretmenliğe başlayan Şerifoğlu, Özgürlük ortaokulu, Karpaz Meslek Lisesi, İskele Ticaret lisesinde çalıştıktan sonra 1993 yılından bugüne Dr. Fazıl Küçük Endüstri Meslek Lisesi’nde Beden Eğitimi Öğretmeni olarak çalıştı.

2022 yılında ise emekli oldu. Eralp Şerifoğlu, şu anda 1. Lig ekiplerinden Mormenekşe’nin teknik patronluğunu üstleniyor.

1983-84 Sezonu Dumlupınar takımı…

MTG - Dumlupınar Kupa Maçı 1986. Futbolcu Rifat ile Eralp Şerifoğlu mücadele ederken…