Hüseyin ÖZBARIŞCI

20 yıllık futbolculuk kariyerine geçtiğimiz günlerde noktayı koyduğunu açıklayan deneyimli oyuncu Fırat Ersalan, futbolun kendisi için çok özel bir yerde olduğunu, gelinen aşamada hayat şartlarından dolayı futbolu bırakmak zorunda kaldığını söyledi. YENİDÜZEN’in ödüllü röportaj serisi SPORUN İZİNDE yazı dizisinin bu haftaki konuğu olan tecrübeli futbolcu, hem kariyerinde yaşadığı anılardan bahsetti, hem de ülke futbolundan söz etti.

Kariyerinde transfer konusunda zamanlanma hatası yaptığı belirten Ersalan, “Benim seviyemdeki bir oyuncunun daha fazla kupa ve şampiyonluk yaşaması gerekirdi ama yine de rüya bir futbol yaşantım olduğuna inanıyorum” dedi.

Kendisine ülke futbolunun sorunları hakkında yöneltilen soruyu da yanıtlayan başarılı futbolcu, dünya ile ülke futbolu arasında makasın iyice açıldığını, farkın her gün arttığını belirtti. “Kaliteyi her anlamda yukarıya çekmeliyiz” diyen Fırat Ersalan, özellikle altyapılar ve tesisleşme konusunda çok ciddi çalışmalar yapılması gerektiğinden bahsetti.

Öncelikle sizi bir tanıyalım.

“Futbol hayatıma doğup  buyümüş olduğum yer olan İnönü’de başladım. Şimdiki statüde A2 olarak  bilinen genç takımda 1 yıl futbol oynadım daha sonra 2 yıl A takımda maçlara çıktıktan sonra Cihangir’e tranfer oldum. 10 yıllık Cihangir serüvenimin ardından MTG’ye tranfer oldum kısa bir MTG tecrübesinden sonra tekrar Cihangir’e dönüp Yenicami hikayesine başladım. 3 yıl formasını  terlettiğim Yenicami’den sonra Değirmenlik ve sonrasında da Mesarya Spor Kulübü’ne kısa bir süre bulunarak futbol hayatımı sonlandırdım.”

Futbol hayatınıza noktayı koydunuz, bu kararı almanızda ne etkili oldu?

“Futbol benim için bir yaşam tarzı, tutku, aşk.. 4 yıl öncesine kadar hedefim 42 yaşına kadar futbol oynamak, oynarken de performansım ile fizik kalitem ile örnek olabilmekti ancak hayat işte bazen herşey planladığımız gibi olmuyor. Son 3 yıldır çok yoğun tempoda çalışıyorum Futbol da çok büyük emek ve disiplin isteyen bir oyun. Bu iki büyük sorumluluk  beni yormaya başlamıştı ve bazen sahaya giderken keyif alamıyordum. Bazen konsantre olmakta zorlanıyordum ve bu performansımı etkiliyordu. Yapabileceğim şeyleri yapamayınca kendim de üzülüyordum. Oğlum Ayaz Fırat’ın da buyümesi ile ona daha çok ayırmamı istemesi ile bırakmaya hazır olmama rağmen bu zor kararı aldım.”

“İyi bir kariyerim oldu, güzel izler bıraktım”

Şampiyonluklar, kupalar... Kariyerinizi nasıl özetleyebilirsiniz?

“Aslında çok fazla kupa kazanamadım bunun kendimce sebebleri var. Cihangir’de çok fazla kalmam  sonrası son 10 yıla damga vurmuş, 2 takıma (MTG ve Yenicami) Yıldız futbolcu olarak tranfer oldum, ancak zamanlama yanlış oldu. Yenicami’ye gitmem gerekirken MTG’ye, MTG’ye gitmem gerekirken Yenicami’ye tranfer oldum. Bunları daha fazla kupa kaldırmamamın sebepleri olarak görüyorum ve  ilk kez mütevazi olmayacağım benim seviyemdeki bir oyuncunun daha fazla kupa ve şampiyonluk yaşaması gerekirdi ama yine de rüya gibi bir futbol yaşantım olduğuna inanıyorum. Cihangir Yenicami ve MTG gibi zirve takımlarında bulundu,m sürekli tranfer edilmek istenen oyuncu oldum, oynamış olduğum futboldan büyük saygı gördüm. İyi bir kariyer ve güzel izler bıraktım diye düşünüyorum.”

En unutamadığınız maç hangisiydi?

“20 yıl çok unutulmayan maç var ama Cihangir-MTG maçı hafızamdan silinmiyor (Cihangir – MTG: 4-3). İki takımım zirve mücadelesi verdiği, benim apandisit ameliyatından dönüp 3 hafta antrenman yapmadan o maçta oynayıp, üst düzey bir performans göstermem, gol dakikaları ve atmosferden dolayı o maç unutulmazlarda 1 numara diyebilirim.”

“Bir süre dinleneceğim”

Bundan sonraki süreçte yine sahalarda olacak mısınız, geleceğe yönelik düşünceleriniz nelerdir?

“Şimdi biraz dinleneceğim, 20 yıldır yapmadıklarımı yapacağım. Sevdiklerimle daha çok vakit geçireceğim Ağustos’ta denize gideceğim... İleride kendimi çok iyi bir teknik direktör olarak görebiliyorum belki. Oyuncuyken eksik bıraktıklarımı teknik direktör olarak tamamlarım. Hayat şartları bana ne getirecek bilmiyorum.”

“Dünya futbolu ile ülke futbolu arasında ciddi bir makas var”

Size göre ülke futbolunun sorunları nelerdir?

“Dünya futbolu ile makas çok açıldı ve her gün açılmaya devam ediyor. Ülke futbolunda dünyaya ayak uydurmaya çalışan kulüpler var, onlar takdiri hakediyor ancak  büyük  çoğunluktaki yöneticilerimiz bu işi yapmak için yapıyor. Aklımızda maalesef ki gelişmek ve geliştirmek yok. Bizim ülkemizde birşey gerçek anlamda çok istenildiği zaman olmadığını ben daha görmedim, ancak 20 yıldır birçok statlarda giyinebilecek hijyen ortam görmedim. Kaliteyi her anlamda yukarıya çekmeliyiz. Stadından, altyapısına, zemininden trübününe... Bir şekilde kendimizi geliştirmek için adımlar atmamız gerek.”

Gençlere başarılı olabilmeleri için neler önermek istersiniz?

“Benim gençlere verebileceğim en iyi tavsiye iş disiplini olur. Futbolcu olmak zor iş. Emek ister, çalışma ister, özveri ister, saygı ister. Sen futbola bunları verirsen, çok daha fazlasını maddi manevi ve sportif başarı olarak geri alırsın.”