“Neydi adın kızım?”
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın gaflarını hepimiz biliyoruz.
Meşhur gaflarına geçtiğimiz akşam bir yenisi daha eklendi.
Kıbrıs Türk Spor Yazarları Derneği ödül töreninde konuşan Tatar, konuşmasını yaparken, heyecanından olacak ki, bahsettiği kişinin adını unuttu ve mikrofondan “Neydi adın kızım..?” sorusunu yöneltti.
Söz konusu kişi de, bilardo branşında büyük başarılar elde eden ve önümüzdeki günlerde Dünya Şampiyonası’nda bizleri temsil edecek olan Alara Gaffari’dir.
Gününüz yoğun geçiyorsa, elbette ki unutma durumunuz olabilir, bu gayet doğaldır ve insanlık halidir.
Ama beyninize kazınan ve adını unutmayacağınız kişiler vardır.
Mesela; bir gala gecesinde Dünya Şampiyonu Kenan Sofuoğlu’na, Olimpiyatlarda altın madalya kazanan Mete Gazoz’a, ya da Eurovision birincisi Sertab Erener’e kürsüden “Neydi adın?” diye bir soru sorar mıydınız?
Buse Savaşkan, Doğukan Ulaç, Alara Gaffari, Mustafa Alnar, Merve Çelebi, Erten Gazi spor alanında unutmayacağınız kişiler olarak sadece bir kaçıdır. Bunun sebebi de başarılarından dolayı sürekli gazete manşetlerinde yer almalarıdır.
Unutuluyorsa bile, böylesi başarılı bir sporcuya mikrofondan “Neydi adın kızım?” sorusunu sormazdınız. Üstelik, o sporcu o gece orada ödüllendirilmek için bulunuyorsa...
5 yıldır özellikle Kıbrıs konusunda aynı şeyleri her platformda söyleye söyleye adeta ezberleyen sayın Cumhurbaşkanımız, keşke iz bırakan sporcularımızın isimlerini de ezberleyip, “ustalığını” göstermiş olsaydı.
Bu arada; önümüzdeki hafta Amerika’da Dünya Şampiyonası’nda yarışacak olan sporcumuz Alara Gaffari’ye de yürekten başarılar dilerim...
“Önemsenen” sporun çürümüş hali!
Kıbrıs Türk Spor Yazarları Derneği’nin gala gecesinde konuşma yapan Başbakan Ünal Üstel de Başbakanlığını yaptığı “Hükümetin” sporu önemsediğini ve spora %100 katkı yaptıklarını söyledi.
Konuşmayı dinlerken YENİDÜZEN’de yayınlanan ‘Sporun İzinde’ yazı dizisindeki sporculardan aldığımız cevaplar geldi aklıma...
YENİDÜZEN olarak her hafta farklı branştan, sporcuların düşüncelerine başvurduğumuz bu yazı dizisinde değişmeyen sorulardan biri “Ülkemiz sporunun eksikliği nelerdir?” sorusudur.
Başarılı atletlerimizden Doğa Erek bu soruya, “Geceleri yanmayan ışıklardan ötürü özellikle kış aylarında önümüzü bile görmekte büyük zorluk çekiyoruz” cevabını vermişti.
Başarılı triatlet Melda Tunçoğlu Ünal ise söz konusu soruya, “Adamızda spora teşvik yok” diyerek, eksikliklerden bahsetmiş, “Önce kendi içimizdeki ambargoları yıkmalıyız” ifadelerini kullanmıştı.
Genç yüzücülerimizden Özgül Çetin’in babası Kemal Çetin de, “Düşünün, elit bir sporcusunuz ve Türkiye’nin seçili sporcularıyla yarışıyorsunuz ama burada aynı kulvarda 15 kişi ile birlikte yüzüyorsunuz. Çünkü yeterli kulvar yok. Birçok ya yüzücü bıraktı, ya da bırakma noktasındadır. Vizyonsuz bir durumdayız” görüşünü iletmişti.
Bu soruyu sorma amacımız; sporcularımızın bire bir yaşadıklarını paylaşıp, eksikliklerin giderilmesine yardımcı olmamızdır.
Yukarıda saydığım sporcular sadece bir kaçıdır.
Her branştan, her sporcunun derdi aynıdır.
Sporcular, aileler, basın emekçileri, antrenörler, yöneticiler ve hakemler çürümüşlüğü bire bir yaşıyor.
Çünkü, kötü zeminde sakatlanan, temiz tuvalet kullanamayan, ambulans olmadan maça çıkmak zorunda kalan ve birçok sorunla boğuşan bu insanlardır.
Haklı olarak da, kendilerine böyle soru sorulduğuna sitem ediyorlar.
İşin özeti; Bizi yönetenler iyi ezber yapıyor, bunları görmezden gelerek, çıkıp kürsüden konuşuyorlar.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.