Gurur ve öfke
Basından okuduğumuz haberlerde bazıları şöyle…
Başarılı ve genç sporcumuz Erdinç İnçay, Londra’da StoneX Stadyumu’nda düzenlenen SHH Jumpfest’te yüksek atlamada U-15 kategorisinde birinci oldu.
***
Bilardoda da Mustafa Alnar, Suudi Arabistan’da düzenlenecek olan Dünya 9 Top Şampiyonası’na katılma hakkı kazandı.
***
Bizleri gururla temsil eden Merve Çelebi de başarılarına yeni bir başarı daha ekleyerek, partneri Yaren Sencel ile 2025 Bioderma Pro Beach Tour Sinop Etabı’nda set vermeden şampiyonluğa uzandı.
***
Okuduğumuz bu haberler bizlere sporcularımızın, imkânlar yaratılması halinde neler başarabileceğinin sadece küçük bir örneğidir.
Buse’nin, Alara’nın, Eliz’in, Ersen’in ve daha nicelerinin başarılarını gördükçe de göğsümüz kabarmıyor mu?
***
Böyle yoğun heyecanları yaşadığımız bu haberler ve övündüğümüz sporcularımızın başarıları karşısında heyecanlanırken, tarifsiz öfkeleri de bir arada yaşıyoruz.
Ülkemizin tanınmamış olmasının ve sporun dışa açılamamasının öfkesidir bu.
Sporcularımızın bu başarılarını gördükçe, dışa açılabilen bir ülke olabilsek, daha neleri başarabileceğimizi, nice sporcumuzun önünün açılacağını düşünüyorum.
***
Tabii bunu söylerken, şunu da eklemeliyim. Tanınmıyoruz, bu mevcut siyasetle bunun gailesini de çekmiyoruz ama bu şu anda olmuyor diye spor tesislerimizi neden gelişmiş ülkeler seviyesine çıkarmıyoruz?
Neden sahalarımız, salonlarımız tel tel dökülüyor?
Spora ve sporcumuza verilen değer bu kadar mı?
O yüzden ben bu koşullardan çıkıp da, sınırlar dışında da başarı kazanan sporcularımızı yürekten kutluyorum.
Çünkü onların önündeki en büyük engel, ne yazık ki bu ülkede sporu yönetenlerdir.
***
CTP Spor Komitesi’nin KTSYD Genel Merkezi’nde düzenlediği ve sporun birçok paydaşının katıldığı Spor Dünyasında Kadın Olmak (Sorunlar ve Çözüm Önerileri) Panelinde dinlediklerimiz, spor alanında yüzleşmemizi sağladı.
***
Panele uzaktan bağlanan Buse Savaşkan, yaşadığı sıkıntıları anlatırken, maddi olanaksızlıklardan ve ilgisizlikten dert yandı.
Buse bir Kıbrıslıtürk sporcu olarak, olimpiyatlarda ve Avrupa arenasında piste çıkıp başarı kovalarken, hepimiz gururlanıyoruz ama başarının daha da taçlanması için ne yazık ki elimizi taşın altına koymuyoruz.
Antrenöründen ve ailesinden uzakta, tek başına organizasyonlara katılmak zorunda kalan bir sporcumuz var oralarda, farkında mıyız?
***
Peki ya teniste başarılı bir performans sergileyen Eliz Maloney… Eliz bu başarıya erişmişse, ailesinin yoğun gayretleriyle erişti ve bir yerlere geldi.
***
Bilardodaki şampiyonumuz Alara Ghaffari de konuştu panelde ve yaşadığı olanaksızlıklardan bahsetti. Ama yılmadı, başarıdan başarıya koşmak için, çok çalıştı…
***
Yani özetleyecek olursam, bizim ülkemizde bir spor politikasının olmaması ve ne sporcularımızın, ne kulüplerimizin, ne de federasyonlarımızın önlerini görememesini, kendilerini motive hissetmemelerini sağlıyor.
Halbuki koşullar yaratılsa, çocuklar ve gençler teşviklendirilse, daha çok Buse’ler, Merve’ler, Alara’lar çıkaracağız. Dünya’ya sesimizi belki de sporla duyuracağız.