Cihangir kazanmasını bildi!
Zirvenin bu hafta yeniden şekillenebileceği lider Cihangir takımı, sezonun en diri ve en dengeli futbolunu oynayan Dumlupınar’ı ağırlarken, sahadaki her an ve her top, hem puan tablosunu hem de ligin hikâyesini etkileyebileceği karşılaşma Cihangir’de başladı.
Cihangir, uzun süredir alıştığımız yüksek tempolu ve rakibi boğan oyunuyla bu sezonun en istikrarlı takımı. Ancak karşılarındaki Dumlupınar, doğru anlarda yaptığı çıkışları ve oyunun içinde sürekli kalan yapısıyla güçlü bir takım görüntüsünde. Ligin birincisiyle, dördüncüsünün buluşacağı bu 90 dakika, sadece üç puanla anlatılacak gibi değil, aynı zamanda güç dengelerinin test edileceği bir maçtı. Bu durum, ligin geri kalanını doğrudan etkileyecekti.
Ali Oraloğlu takımını maça önde baskı yaptırarak başlattı. Taktiklerinin özellikle rakibin beklerine yaptıkları baskı sonrası kazandıkları toplarla hücum düşünceleri işe yaradı. Kurgusal olarak sadece baskı sonrası hücum düşüncelerinin dışında bir plan göremedim.
Özellikle direkt hücum denemelerini uzun toplarla yaparak birçok kez topu rakibe kaybetmelerine neden oldu. Kaleci Türkan topun elinde olduğu anlarda rakip tarafından bir baskı görmemelerine rağmen kullandıkları bu uzun toplar rakiplerine nefes aldırdı.
Pas oyunu ile gitmeyi deneseler ve üçüncü bölge de topu kaybettikleri yerlerde baskıyı başlatsalar, gününde olmayan rakip savunmayı bunaltacak ve hataya zorlayacaktı. İlk devreyi 1-0 önde kapatmaları, ikinci devre başında hemen oyunun iki penaltı atışlarıyla 2-0 olması oyunu tamamen rakibe bırakmalarına ve geçişlerle farkı artırmayı denemelerine neden oldu.
Zirve yarışında rakiplerinin 2’şer puan kaybettiği bir haftada maçı kazanmaları çok değerliydi. Oyuncu performansları iyi gözüktü. Gereksiz uyguladıkları uzun toplar olmasa hem daha rahat kazanacaklar, hem de rakiplerini bezdireceklerdi. Yine de maçı farklı kazanacak pozisyonları hiç zorlanmadan ürettiler ve ara ara zora getirdikleri maçı kazanmasını bildiler.
Dumlupınar teknik adamı Hüseyin Kayalılar’ın özellikle doğru oyunu oynatma gibi bir taktik düşüncede olduğunu söyleyebilirim. Geriden pas oyunlarıyla çıkmaya çalışma planlarını doğru yapamadıkları bir günde bile bu oyun formatından ödün vermemeleri kendilerini geliştirebilmeleri açısından önemli bir detay.
Fakat bunu hayata geçiremeyeceğiniz günlerde başka alternatifler denemeniz gerekiyor. Üstelik bekleri de oyunu koyamadığınız bir günde sadece uzun topla bile rakibinizi kendi kalesine koşturarak, baskı pozisyonunuzu öne çekmeniz, savunmadan hücuma daha rahat geçmenize neden olacaktır. Buna hiç başvurmadılar.
İkinci devre başında 2 farklı geriye düşünce artık daha korkusuz hücumlar gerçekleştirmek zorunda kaldılar. Yasin’in baskı görmeden yaptığı çıkışlarla sağ tarafı oldukça etkili kullandılar. Yapılan olumlu paslarla son çizgiye inerek kesilen topta Hikmet boş kaleye atamadı. Fakat bu durum onların futbolu ne kadar doğru oynayabildiklerini gösteren en önemli detaydı.
Özellikle sonuçlandırmadıkları pozisyonlara dikkat ederlerse bu takımın ligin sonucuna etki edecek takım olacaktır. Ayrıca oyunu her zaman oynamak istemeleri ve oyunu çirkinleştirmemeleri bu takımı oldukça izlenir hale getiriyor.
Hakem değerlendirmesi; Utku Hamamcıoğlu verdiği penaltı pozisyonlarda kendinden çok emindi. Kondisyon olarak oldukça iyi gözüktü. Yardımcıları Cem Öksüzoğluları ve Halil Atlar ile iyi bir maçı geride bıraktılar.
Maçın adamı; ortalarda çok gözükmese de attığı iki golle Babacar oldu.
Cihangir, büyük hikayenin peşinde: 3-1



.gif)

