Futbol bazen sadece zirveyi değil, hayatta kalma mücadelesini de anlatır. Ligin bu haftasında, puan tablosunun alt kısımlarında sıkışıp kalan iki takım, Alsancak Yeşilova ile Gönyeli, belki de sezonun gidişatını belirleyecek bir maça çıktılar.

Yeşilova cephesi, altı haftada sadece bir galibiyet alarak 5 puanla 13. sıraya demirlemiş durumda. Hücum hattı zaman zaman umut verse de, savunmada yapılan basit hatalar, alınabilecek puanların uçup gitmesine neden oldu. Kendi evlerinde oynayacak olmaları, moral açısından belki de tek avantajlarıydı.
Gönyeli ise 7 puanla biraz daha yukarıda, ama tablo hâlâ riskli. Averajda -9 yazması, savunmadaki zafiyetin açık göstergesi. Hücumda istekli gibi gözükseler de gerideki dağınıklık, maçların sonunu getirmelerine engel oluyor.
Bu karşılaşma, sadece üç puanlık bir mücadele değil; özgüven, moral ve gelecek haftalara tutunma savaşı olacaktı. Belki de bu maç, iki takım için de sezonun dönüm noktası olacaktı. Kaybeden daha karanlık bir tabloya sürüklenirken, kazananın bir nebze olsun nefes alacağı karşılaşma başladı.

Yeşilova yaşamak isteyeceği en iyi durumu yakalayarak, maçın 22.dakikasında hem öne geçti, hem de rakibi 10 kişi kaldı. Bu dakikaya kadar ne taktiklerini, ne de yapmayı kurguladıkları planı hiç anlayamadım. Maçın genelinde Vakkas’ın bireysel çabaları dışında takımın neredeyse 2 pas yapamaması çok ilginç ve düşündürücüydü. Üstelik rakip tamamen savunmaya çekilmesine rağmen bunu başaramadılar.
Hücum düşünceleri uzun topların dışında neredeyse hiç olmayan bir takım görüntüsünden hiç çıkamadılar. Oyuncu Performansları özellikle oyunun savunma tarafı için yeterli gibi gözükse de hücum üretkenliğini hiç başaramadılar.
Cemal Yaşınses oyuna girdikten sonra savunma arkası koşuları ve dinamizmi ile takımı canlandırdı. Teknik ekibin iyi bir gün de olduğunu söylemek mümkün değil. Zira maçın genelinde 1 kişi fazla oynadıklarının neredeyse hiç hissettiremediler.

Gönyeli takımı maça başladığı 11 tercihini tekrar düşünmesi gerekiyor. Hem Mikail’in başladığı pozisyon, hem de uzun topların çok geleceği bir günde maça 2.bölge de bekleyerek başlamaları kalelerinde golü görmelerine neden oldu. Kırmızı görmeleri sonrası 10 kişi kalınca yapılan mevki değişiklikleri yerine oturdu. Savunma hattı maçın genelinde çok büyük majör hatalar yapmadı.
Emre Perçinci ve teknik heyeti sürekli geçişi kolladı. Taktik ve kurgusal olarak bir şey sergileyemeseler de gün adına 10 kişi kalmalarının etkisi olduğunu söylemek gerekiyor. Devre arası yapılan Bayram Anday değişikliği zaten kendilerine baskı yapamayan rakiplerine karşı topları kullanmaya çalışma çabaları sonuç verdi. Rakip kale önlerinde etkili olmayı, oralara gidebilmeyi başarabildiler.
Bu maç için maç taktiklerini özellikle 11e 11 oynadıkları dakikalar için eleştirebilirim. Rakiplerine önde baskı kursalar, atılan uzun topları kendi ceza sahalarının çevresine düşmeyecek, düşseler bile rakibin pozisyon bulabilmesi kolay olmayacaktı. Yaptıkları bu hata sonrası hem 10 kişi kaldılar, hem de ayni pozisyonda geriye düştüler.
Yabancı tercihlerini özellikle hücum oyuncuları bakımından yeterli bulmadım. Genç oyunculara yatırım yapmış olabilirler fakat en üst lig de yabancıların performans vermesi için beklemek doğru değildir. 
Maçın en güzel hareketleri ise hem Vakkas Kaynarca’nın hem de Ulaş Candanal’ ın atmış oldukları serbest atış golleriydi.

Hakem değerlendirmesi; Utku Hamamcıoğlu benim olduğum yerden verdiği Kırmızı kartı hatalı buldum. Savunma adamları rakibi yakalayabilirdi diye düşünüyorum. Sarı kartla olayı bitirebilirdi. Ahmet Genç’ in Gönyeli adına iptal ettiği gol için bir şey söylemem konumum açısından doğru olmaz.

Maçın Adamı; yaptığı iki çok önemli kurtarışla Gönyeli kalecisi Ege Keleşzade oldu. Hem takımına puan kazandırdı. Hem de tartışmasız maçın en dikkat çeken oyuncusu oldu.