Maç öncesi istatistikleri Gençlik Gücü'nü işaret ediyordu. Ama bu güne kadar Lefkoşa takımları arasında oynanan maçlar, genelde istatistik ve beklentilere uygun olarak bitmez.

Gençlik Gücü hiç kuşkusuz oluşturduğu alternatifli kadro ile ligin en iddialı takımlarından birisi ve maçın favorisiydi.

Bu yıl ilk kez canlı izleme fırsatı bulduğum yeşil-beyazlılar açıkçası bende ciddi bir hayal kırıklığı yarattı.

Maçın neredeyse tamamına yakınında savunma aldığı bütün topları ileriye atıp yabancı futbolcuları ile gol atmayı denedi.

Bence bu büyük bir hataydı. Yenicami savunması derinlik yaratıp arkada boş alan bırakmadı. Yenicami kalecisi Süleyman, çizgide kalmayıp ceza sahası önüne kadar geldi. Bu durumda da zaman zaman savunmanın gerisine atılan topları aldı. Bence Gençlik Gücü bu oyun anlayışından hemen vaz geçilmeliydi.

Kaleci Kemal'ın da katılacağı hazırlık pasları yapılıp o şekilde ileriye top götürmeyi denemeliydi.

Futbolcuların bireysel performanslarından uzak olması da dikkat çekici bir konuydu.

Savunmada Ahmet Sönmez ve Ünal rakiple girdikleri ikili mücadelelerde hep yetersiz kaldılar. Faul yapmakta bile zorlandılar.

Semih'i futbola başladığı ilk günden itibaren biliyor ve yakından takip ediyorum.

Semih her zaman top almayı ve dağıtmayı seven, bunu yapmak için de boş alanlara çıkıp topla buluşan bir futbolcu.

Bu maçta merkezde top almakta zorlanan Semih belli bölümlerde kanatlara çıkıp top almaya çalıştı.

Ama yukarıda da bahsettiğim gibi savunmada hazırlık pasları yapılmadığı için bu çabası da sonuç vermedi.

Sedat hoca rakibini ikinci bölgede karşılama üzerine oyun planını yaptı.

Maçın sonuna konan 7 dakikalık uzatmaya kadar da bu anlayıştan vazgeçmedi.

Son bölümde her iki takım hiç de anlam veremediğim bir şekilde oyun disiplininden koptu.

Futbolda yedi dakika çok şey ifade eder. Ben bu süreyi oyun planına sadık kalan takımın kazanabileceğini düşünüyordum.

Kontrolsüz bir şekilde saldırmanın bedeli ağır olabilirdi. Saymadım ama her iki kalede en az altı-yedi gol pozisyonu oldu.

Yenicami'de sonradan oyuna giren Hasan Ömerpaşa'nın heyecanı ve topla oynama arzusu umarım sahada olan herkese örnek olur.