Sezon öncesi en ciddi maçtır Süper Kupa.

Sezonu üç kupayla kapatan Mağusa Türk Gücü yine üç kupa hedefiyle yeni sezona hazırlandı ve bu hedefin ilk adımıydı bu maç. Kıbrıs Kupası finalini Mağusa Türk Gücü’ne kaybeden Doğan Türk Birliği için ise rövanş niteliğindeydi.

Uzun yıllardan sonra yeni bir Teknik Direktör ile sezona başlayan Doğan Türk Birliği için yeni bir heyecan yeni hedeflerin başlangıcıydı aslında bu maç. Çünkü kazanılması gereken bir kupa vardı. O yüzden nasıl bir oyun anlayışı ile sahada olacağı merak konusuydu.

Mağusa Türk Gücü’nde ise takımdan gidenler ve gelen oyuncuların performansı ve takıma katkıları merak konusuydu.

Ünal’ı stoper olarak izledik. Aslında bunun artıları ve eksileri uzun uzun tartışılabilir.  Bir ileride merkezde oynadığı zaman çok yönlü oyunu ile takıma önemli katkılar sağlamakta. Ancak Ünal’ın bu maçtaki stoper mevkiindeki başarısından söz etmeden geçemeyeceğim. Bu da gösterdi ki hocanın tercihi aslında doğruydu. 

Mustafa Salk ve Mehmet Gürlü ilk kez resmi bir müsabakada yan yana geldiler. Doğan Türk Birliği’nin özellikle ilk devredeki baskılı oyunu bu ikilinin işini oldukça zorlaştırdı. Baskı altında top alışverişlerinde ikisi de sıkıntı yaşadı. Bu da takımın geçiş oyunlarını olumsuz etkiledi.

Baskı, oyunun kontrolünü Doğan Türk Birliği’ne getirdi. Tek eksik sonuçlandırmadaydı.

Soyunma odasında ne oldu bilmiyorum ama ikinci yarı her şey tersine döndü. Bekleyen bir Doğan Türk birliği, topa sahip olan bir Mağusa Türk Gücü. Sarı yeşillilerin de istediği aslında buydu. İstediği alanları bulan takım sonuca gitmekte zorlanmadı. 

Ama bunun öncesinde maçın kırılma anı vardı. İlk devrenin son dakikalarında Doğan Türk Birliği’nin  beşe bir rakip kaleye geldiği pozisyonda Salih’in pas şut tercihi son derece hatalıydı. Eğer burda şut yerine pas tercihini kullansaydı soyunma odasına önde gidebilirlerdi.

İki takımın da hedefleri vardı ancak koyduğu hedeflerin ilkine ulaşan Mağusa Türk Gücü oldu.