Pandemiden dolayı futbolun durmasıyla bazı genç futbolcular bireysel antrenmanlarını sürdürüyor.  Zaman zaman antrenörlerinden aldıkları programları uygulayan bu genç isimler, futbolun yeniden başlamasıyla güçlü ve hazır bir şekilde formalarını terletmek istiyorlar.

            Konuyu bir iki açıdan ele alacağız ancak ilk önce sözü Mehmet Akif’e verelim. Gönyeli’nin 17 yaşındaki futbolcusu, bizim Hüseyin Özbarışcı’ya konuştu ve bu süreci şu sözlerle aktardı: “Bu sezon futbolun olmaması her futbolcuyu etkilemiştir. Fakat genç bir futbolcu için şans olduğunu düşünmekteyim. A takım seviyesi için bireysel olarak eksik yönlerini boş sezonda geliştirip, ileriki sezon için önemli bir seviye atlatabilir.”

            Mehmet Akif’in bu süreci değerlendirmesi böyle. Katılmamak elde değil. Bir de olayın şu tarafı var, bir bir yabancı futbolcular ülkemizden ayrılırken, geri dönüp dönmeyecekleri meçhul bir durumda ve kadrolarda oluşacak olan bu boşluklara, gençlerin dahil edilmesi gerekmektedir. O yüzden gençler bu boşluğu iyi değerlendirip, kendilerini mental anlamda da hazırlamalı ve her şeyiyle hazır olmalılar. Zaten ülkeyi sarsan ekonomik buhran, spor kulüplerini de etkileyeceğinden dolayı, önümüzdeki sezonda öyle fazla yabancı futbolcuya yöneleceğini düşünmüyorum kulüplerin. Bu da gençler için bir avantaj.

            Gelelim dezavantaj konusuna; bazı futbol otoriteleri bu durağan sürecin ardından bilhassa genç futbolcuların fiziksel ve mental anlamda ciddi kayıp yaşayacağını iddia ediyorlar. Takım oyunu, takımdaşlık ruhu ve fiziksel gelişimlerin olumsuz etkileneceğini söylüyorlar. Ve bu kaybın acısının birkaç yıl içinde daha çok kendini belli edeceğini vurguluyorlar.

            Dilerim en az zarar ve kayıpla atlatırız bu süreci… Sonrasını hep birlikte izleyip göreceğiz.

Tesislerimizi zenginleştirmeliyiz

            Rekortmen yüzücü Mert Türsoy, Havadis’e konuştu ve tesis eksikliğine vurgu yaptı. Ülkemizde sporun aslan payını futbolun aldığını söyleyen Türsoy, “Bizim ülkemizde futbola çok önem verildiği için diğer sporlara daha az ilgi geliyor. Devletimizin olimpik havuzu olmaması, yüzücülerin motivasyonunu düşürebiliyor. Ülkemizin yüzücülerini motivasyonunu artırmak için daha fazla havuz olması gerek ve sporcuları ödüllendirmek lazım” dedi.

            Pandemi dönemini de yorumlayan başarılı sporcu, “İlk kapandığımızda biraz sorun yaşadık. Yüzme öyle bir spor ki hemen geriliyorsun, bu nedenle çok geriledik fakat bütün ülkeler bu durumdaydı. Ne yazık ki günlerce sıfır vaka olmasına rağmen havuzlar açılmadı ve daha da geriledik. Sporcular bu nedenle motivasyonlarını kaybetmeye başladı.

Milli yüzücülerin yüzmeye devam etmesi için çok çözüm vardı. Mesela kapalı olduğumuz dönemde bizi bir hotele yerleştirip hotelden havuza gidip gelip virüsü kapmadan antrenmanlarımıza devam edebilirdik. Günün sonunda şu an için federasyon faaliyetlerini yaptığından dolayı çok sıkıntı yok” dedi.

Bu noktada, defalarca söylenen, bu röportajların satır aralarına gizlenen sorunları, sıkıntıları dilerim sporu idare edenler de okur ve bu yönde adımlar atılır. Bu temenniyi yazarken de, geçmişte düzenlenen şuraları (-ki kelime anlamıyla çok havalıdır) ve yoğun geçen toplantıları, alınan kararları ve hiçbir şey yapılmadığını da unutmadan yazmak istiyorum.  

“Bitti” denilen zamanlarda başarıyı yakalamak

Türkiye Süper Lig’de mücadele eden Gaziantepspor forması giyen temsilcimiz Kenan Özer, bu sezon başarılı performansıyla göz dolduruyor. Geride kalan 16 haftada, rakip filelere 3 gol bırakan tecrübeli futbolcu, sahaya çıktığı her karşılaşmada göğsümüzü kabartıyor.

            Aslında Kenan’ın bu başarısını izlerken, çalkantılarla geçen bir kariyerin nasıl yeniden zirveye çıktığının öyküsünü izliyoruz.

            Yolu Beşiktaş’ın U-21 takımıyla da kesişen, sonrasında Antalyaspor, Boluspor, Akhisar, Konyaspor derken Adana Demirspor’a oradan da dibe vuruşla, Türkiye Ligi’nden Kıbrıs’a, Dumlupınar’a uzanan bir düşüş.  O yüksek kariyerin ardından, Kıbrıs’a gelip de, Dumlupınar ile sahaya çıktığında, “Artık bitti!” denilen zamanda, disiplinli çalışarak, kendini toparlayan Kenan Özer, yeniden yeteneklerini ispatlayarak bir sezon sonra Ankaragücü’ne, oradan da Gaziantep’e transfer olarak, yeniden Türkiye Süper Lig’in yolunu tuttu. Bu çok da kolay bir şey değildi, profesyonellikten gelip de buralarda forma giymek ve ardından yeniden Türkiye’nin vizyon liginde başarı sağlamak. Kenan Özer işte tam da bunu başardı.

            Kenan Özer’in inişler ve çıkışlar ile dolu olan kariyeri, bizlere insanın ve disiplinli çalışmanın olduğu yerde başarının da mutlak olacağını bir kez daha gösterdi.