Serkan Soyalan

Serkan Soyalan

Sporun ekonomiye etkileri

A+A-

Spor tüm dünyada büyük bir pazardır. Hatta birçok şehrin ekonomik kalkınmasını da sağlar. (Ör. Barcelona, Marsilya…) 

            Biz de bu konuyu Ekonomist Ayşem İyikal Çelebi ile konuştuk ve sporun ekonomik anlamda önemini irdeledik. Belki bozuk ekonomimize bir nefes aldıracak adımların atılmasına vesile olur niyetiyle.

            Çelebi’nin anlattıklarının satır başları:

 

  • Spor müsabakaları gerçekleşen ülkelerin ekonomiye, toplumsal, sağlık ve çevresel alanlarda birçok olumlu etkileri ve geri dönüşümleri vardır. Bu şu demektir ki, spor organizasyonunun gerçekleştiği ülkeye aktif veya pasif durumda gelen katılımcılar beraberinde para yani maddi, fikir ve yenilik diğer bir deyişle manevi boyutları arz ederken, gelmiş oldukları ülkelerden de talepte bulunarak beslenme, konaklama ve sosyal faaliyetler eğlence diyebileceğimiz istekler beklentisi içerisinde bulunurlar. Bu saydığımız isteklerin yanı sıra, spor organizasyonun gerçekleştiği ülkeye canlılık getirebilecek yeni ve çeşitli iş olanaklarının ortaya çıkmasını da sağlayarak ülkeye gelir getirici ve ülke para birimlerinden dolayı döviz kazandırıcı özelliğiyle de para akımının olumlu yönde sağlanabileceği bir etki sağlamaktadır.
  • Farklı bir bakış açısı olarak spor müsabakalarının ev sahibi dediğimiz organizasyonların gerçekleştiği ülkelere çok getirileri olduğunu ve bunlar sayesinde ev sahibi ülkenin alt yapısının geliştiğini ve sonrasında hanehalkının da bu getiriden faydalanabilmesinin ülkede önemli bir ekonomik refah artışı sağlandığı durumu genel kabul görmektedir. Dahası, spor organizasyonu gerçekleştirilen ülkede “Spor Turizmi” dalına bağlı olarak, ev sahibi ülkenin dünya ile buluşması yani büyük ölçüde tanıtımı, gerçekleşen seyahatlerden ötürü turizm faaliyetlerinin çeşitlendirilmesi ve artması, günümüze uygun modern spor tesisi yapılarının kazanılması gibi çok önemli faydaları vardır.
  • Spor turizm organizasyonlarının gerçekleştiği ülkelerde kültür alışverişi de önemli ölçüde gerçekleşmektedir. Ev sahibi ülkenin kapılarını açtığı yöresel hizmetler, işletmeler, konaklama alanları ve tarihi dokusu sayesinde turistler ve yöre halkı arasında belirgin ölçüde kültürel alışveriş sağlanacak ve karşılıklı sosyal ve kültürel değişimler gerçekleşebilecektir.
  • Spor turizmi Kuzey Kıbrıs gibi küçük ve gelişmekte olan ada ülkelerinde alternatif bir turizm modeli olduğunu, önemli bir turizm potansiyeli oluşturduğunu, milyonlarca insanı, turisti bir araya getirebileceğini ve birçok maddi, manevi olumlu getirileri sebebi ile turizm faaliyetlerinden birçok pay sağlayabileceğini gözlemlemekteyiz.
  • Peki dünyada gittikçe kolaylaşan seyahat edebilme olanakları ve insanların daha sağlıklı bir hayat sloganıyla, turizm ve sporun birleştirilip çok önemli bir artışla gerçekleştirilen spor turizmi adı verilen turizm dalının Kuzey Kıbrıs’ta gerçekleştirilememe nedenleri nelerdir? Bu soruya cevap verebileceğimiz en yalın ifade “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin uluslararası arenada tanınmayan bir ülke olduğunu ve   ekonomi, ulaşım ve spor gibi alanlarda ambargolar uygulanıldığından dolayı gerçekleştirilemediğini” söyleyebiliriz.
  • Aslında tüm engellere bakılmaksızın cennetten bir parça adamızın spor turizminin faydalanabileceği bir çok spor trendi alternatifini kapsamaktadır. Daha önce bir araştırmada ortaya koyulmuş ‘256 km. lik Beşparmak yürüyüş ring parkuru, rüzgar sörfü, tüplü veya tüpsüz dalış, golf turizmi’ gibi çok önemli spor trendi alternatifleri ülkemizde mevcuttur. Peki bu eşsiz ve çok değerli spor trendleri ile neden spor turizmini hayata geçiremiyoruz diye soracak olursak? Cevabı yetersiz ve oldukça eksik bırakılmış devlet politikamız, istikrarlı ve uzun vadeli planların yapıldığı bir turizm politikası olmayışıdır ve ülkemize getirebileceğimiz turistlere karşı alt yapı eksikliğimiz böylesi bir potansiyelle başa çıkmaya sahip olanaklarımızın kapasite yetersizliğidir diye düşünüyorum. Spor turizminde çok geride kalmamızın ve ilerleyemememizin en önemli sebepleri ise ülkeye dıştan ve ülke içerisinde yetersiz ulaşım, ülkenin uluslararası arenada tanıtılamaması ve bürokrasinin turizm önüne koyduğu engellerdirKısacası ülkemizde siyasi gelişmeler nedeni ile uluslararası faaliyetler adamıza kazandırılamamaktadır.
  • Gelelim tüm dünyayı etkisi altına almış ve bugün nereye bakarsanız bakın orada izlerini ve beraberinde getirdiklerini ve alıp götürdüklerini göreceğiniz en acı tahribatları bırakan Covid 19’un spor turizmi alanındaki etkilerine ve bundan sonra neler yapılması gerektiği gerçeğine:

Turizm sektörü şu anda dünyamız çapında küresel Gayri Safi Yurt İçi Hasılanın % 10'unu oluşturmaktadır. Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi Mart 2020 raporunda “Koronavirüs salgınının küresel seyahat ve turizm sektöründe 50 milyona kadar işi riske attığını ve kaybedilebilecek 50 milyon işin yaklaşık 30 milyonunun Asya'da, yedi milyonunun Avrupa'da, beş milyonunun Amerika'da ve diğer kıtalarda olacağını tahmin edildi ve seyahatlerin bu yıl dörtte bir düşüş göstereceğini ve Asya'nın ise en çok etkilenen kıta olduğunu” belirtti. Öte yandan Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi Genel Müdürü Virginia Messina’nın Reuters'e verdiği demeçte, Covid-19’un dünya turizmi üzerindeki olumsuz etkilerinin boyutu salgının ne kadar süreceğine bağlı olacaktır ve salgın kontrol altına alındıktan sonra turizm sektörünün tahminlerince normal seviyelerine dönmesinin 10 ay kadar sürebileceğini ifadelerinde bulundu.

Ülkeler arası turizm sektörünün gerçekliğini sağlayan en yaşamsal unsur bilindiği gibi hava taşımacılığıdır. Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA- International Air Transport Association)  COVID-19 salgınının havacılığı nasıl etkilediği raporunda, “ Havayolu endüstrisi için yıllık zararın 113-252 milyar dolar olması beklentisi olduğunu, sektörün yıllık gelir projeksiyonu için bu yıl % 4 artış beklenirken, % 13-30'a düşmesi  ciddi olasılığına  ve 2019'daki toplam kârın 26 milyar $ veya toplam gelirin% 3.1'i olduğuna fakat 2020 yılı için en iyi senaryonun bile havayolları tarafından katlanılamaz durumda olacağını” ifade etti.

COVID-19 pandemisinin dünya çapında turları ve tüm turizm faaliyetlerini nasıl etkileyebileceğini anlatan  Arival raporuna  göre ise “ 2019’da tüm sektörün 1 milyon operatörden oluşan ve  254 milyar dolar değerinde olması ve 2020 Mart ayı sonu haftanın anketine göre, işletmecilerin% 28'i önümüzdeki 3 ay içinde işlerini kapatma riski altında ya da 6 ay içinde% 46 risk altında olduklarını ve kısmen toplam 2020 rezervasyonlarının % 37 iptali nedeniyle  ortalama yıllık tur ve tüm turizm faaliyetlerinin düşüşün % 52 civarında gerçekleştiğini” vurguladı.

Yukarıda belirtilen tüm koronavirüs turizm sektörü üzerindeki direncinin nasıl kırılacağı ve salgın kontrol altına alındıktan sonra dünya turizminde ve dolayısıyla spor turizmi kapsamında neler yapılması gerektiği durumuna ulaştığımızda söyleyebileceklerimiz ise  küresel tedbirler alınmalı ve bu kapsamda devletlerin mümkün olan her yerde vizeleri kaldırmaya veya basitleştirmeye, seyahat vergilerini kesmeye ve tanıtmaya  ve sektördeki esnekliği teşvik etmesi gerektiğine böylece turistlerin seyahat planlarını erteleyebilme seçeneğinden dolayı,  iptal durumlarının getirebileceği maliyetlerden uzaklaşılmasını sağlayabileceklerini düşünüyorum.

Bu yazı toplam 5194 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar