Başkent derbisinden geriye skor, birkaç kart ve son dakikalarda gelen gol dışında akılda kalan pek bir şey yok. Tribünleri dolduran taraftar, heyecanlı bir futbol atmosferi beklerken oyunun temposu düşük, pozisyon kalitesi yetersiz ve sahadaki organizasyon oldukça sınırlıydı. Bu kısırlığın temelinde ise bana göre iki teknik adamın maç öncesi analizleri ve buna bağlı olarak sahaya koydukları temkinli oyun planları vardı.

Kimse kaybetmek istemiyordu. Ama kimse risk almak da istemedi.

Nazım Hoca’nın “temkinli pususu”

Küçük Kaymaklı cephesi belli ki Çetinkaya’nın hücum gücünü iyi okumuş. Özellikle Djabi–Pacome ikilisinin savunma arkasındaki etkisini kırmak için doğru bir strateji uygulanmıştı. Oyunu mümkün olduğunca kompakt tutmak, alanı daraltmak ve beklemek üzerine kurgulanmış bir oyun…

Nitekim bu plan, uzatma dakikasına kadar çalıştı da. Ta ki Pacome sahneye çıkıp bireysel becerisiyle dört kişi arasından sıyrılıp sıfıra inene kadar. Ardından Djabi’ye sadece topa dokunmak kaldı. Futbol bazen 89 dakika plan, 1 dakika yetenek…

Çetinkaya, bu golle kazandı ama oynadığı futbol soru işaretlerini büyüttü.

Kaymaklı’nın doğru ama eksik kalan baskısı

Küçük Kaymaklı sadece orta blok savunmasını yapmadı. İleri üçlünün presi de maçın önemli detaylarından biriydi. Pape Marega, Quintin Debouto ve Rasheed Ibrahim önde doğru baskı yaparak Çetinkaya’nın kanatlardan oyun kurmasına izin vermedi. İç koridorlara yönlendirilen paslarda ise özellikle Muammer, Orhan ve Cemal’e uygulanan agresif baskı Çetinkaya’yı çıkışlarda çaresiz bıraktı.

Oysa çözüm basitti: Topu kenara taşı, genişlet, rahatla. Ama Çetinkaya bunu hiç hatırlamadı.

Eksik kalan takım, pozisyonları bulan takım

İkinci yarı Kaymaklı bir eksikle sahaya döndü. Normalde beklenen, Çetinkaya’nın ağırlığını koyması ve pozisyon üretmesiydi. Tam tersi oldu. 45 ile 59. dakikalar arası maçın en net fırsatları Kaymaklı’dan geldi. Bitiricilik olmayınca futbolun adaleti yine gecikti.

Fakat o gecikme de uzun sürmedi. Her şey ters giderken sahneye çıkan Cemal, usta işi bir vuruşla takımını öne geçirdi. Böylesine zor giden bir oyunda üç puanı almak da en az iyi oynamak kadar değerlidir.

Çetinkaya savunmasında kırmızı alarm

Bir başka dikkat çekici detay ise Çetinkaya savunmasındaki iletişim bozukluğu. Sağ bek topa yönelirken stoperin aynı noktaya hamle yapması, ardından iki oyuncunun çarpışması ve ceza sahasında topun boş kalması… Bu, basit bir pozisyon değil; yapısal bir sorunun işaretidir.

Bu uyumsuzluk giderilmezse ilerleyen haftalarda çok daha ağır sonuçlar doğurabilir.