Kıbrıs Türk gençliği uzun yıllardır spor sahalarında hak ettiği imkânlardan mahrum bırakılıyor.

   Uluslararası arenada uygulanan ambargolar, içerde eksik bırakılan ve önemsenmeyen tesisleşme ve idarenin umursamazlığı, nice yeteneğin yolunu tıkadı. Bu olumsuzluklara rağmen Buse Savaşkan gibi, Doğukan Ulaç gibi, Merve Çelebi gibi daha birçok genç sporcumuz tüm engelleri aşarak büyük başarılara imza atıyor. Bu tablo aslında bize bir şeyi gösteriyor: Yetenek bizde var, eksik olan doğru planlama ve güçlü bir vizyon.

   İşte tam da bu noktada Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Tufan Erhürman’ın sözleri büyük önem taşıyor. Erhürman, Yenidüzen / Spor Yeni’den Hüseyin Özbarışcı’ya verdiği röportajda gençlere, “morallerini bozmasınlar” diyerek sadece bir teselli vermiyor; aynı zamanda somut bir yol haritası da ortaya koyuyor.

   Uluslararası diplomasiyle ambargoların aşılması, Cumhurbaşkanlığı bünyesinde kurulacak spor komitesiyle koordineli çalışmalar yapılması, Sponsorluk Yasası ile sporcuların desteklenmesi, bilimsel planlamayla doğru yaşta doğru yönlendirmeler yapılması… Bunların her biri, sporun geleceğini şekillendirecek adımlar.

   Bilindiği üzere, spor, sadece kupa ve madalyadan ibaret değildir. Spor, toplumların kaynaşma alanıdır, gençlerimizi kötü alışkanlıklardan uzak tutan, disiplin kazandıran, sağlıklı bir nesil inşa eden en güçlü araçtır. Erhürman da bu bilinçle hareket ederek hem toplum sağlığını hem de uluslararası başarıyı hedefleyen çift yönlü bir vizyon ortaya koyuyor.

   Gençlerimizin uluslararası arenada hak ettiği yerde olabilmesi için güçlü bir irade şarttır. Bu iradeyi ise sözde değil, planla, programla, liyakatle ortaya koyabilen bir liderlik gereklidir.

   Erhürman’ın spor politikası işte bu yüzden umut verici.

   Bugün gençlerimize düşen görev, spordan asla vazgeçmemek; bizlere düşen görev ise onların önünü açacak liderleri desteklemektir.

   Çünkü biliyoruz ki, doğru destekle bu topraklardan daha nice şampiyonlar çıkacaktır.

   Yazımı röportajdan bir alıntıyla, ambargoların aşılması konusunda girişimleri özetleyen bir bölümle noktalamak istiyorum:

   “KKTC tanınmadığı için bu konunun Cumhurbaşkanlığı üzerinden yürütülmesi gerekiyor. Bu anlamda da uluslararası alanda spor konusunda uzmanlaşmış hukukçulardan muhakkak hizmet almak gerekiyor. Bu konuda çalışmalar, tüm kulvarlarda agresif ve proaktif bir şekilde çalışma yürütülmeli.  Bireysel sporların bir kısmında Kıbrıslı Rumlar üye olmadığından dolayı bazı federasyonlarımızın üye olmasında bir sorun yok. Müsabakalara da katılabiliyoruz. Bu alandaki tecrübe ve deneyimleri bir masa altında birleştirmek lazım. Hangi federasyon, hangi yöntemlerle uluslararası alana açılmayı başardı, hangileri başaramadı. Bunları tespit edip, bunlarla ilgili veriler ortaya koymak gerekiyor. Tabii Futbol, basketbol, voleybol gibi spor branşlarında bu daha zor ama onlarda da başka yöntemler denemek mümkün. Bunun esas meselesi, Kıbrıs Türk halkının çözüm iradesinin masada olmasıdır. Kıbrıslı Rum lider Hristodulidis’in masaya gelmemesi veya masadan kaçması durumunda çözümü isteyen bizim olmamız önemli. Bizim; ‘Çözüm istememize rağmen halen çocuklarımızın uluslararası alana katılımı engelleniyor. Bunu kabul etmek mümkün değil. Bunun statüsü olması gerekir’ argümanını yurt dışında muhakkak dillendirmek gerekiyor. Kaldı ki, Kofi Annan’ın 2004 referandumu sonrasındaki raporunda Kıbrıslı Türklerin ‘Evet’ iradesinden sonra Kıbrıslı Türklerin üzerindeki izolasyonların artık hiçbir anlamı kalmamıştır ifadesi de vardır. Bu ifadeyi de kullanarak, uluslararası alanda diplomasi yürütmek gerekiyor. Bir de diplomasi uluslararası alanda sadece Cumhurbaşkanlığı nezdinde siyasi düzeyde yürütülebilecek bir şey değil. Spor insanlarının da, bu diplomasi sürecine muhakkak süreçte katılması ve bunun bir biçimde koordineli olarak yapılması gerekiyor. Böyle bir proaktif mücadele yürütüldüğü takdirde zamanla da olsa, yavaş yavaş da olsa, tüm alanlarda birden değil, önce bazı alanlarda da olsa sporcularımızın önlerinin açılacağından eminim. Biz de bu yönde önemli çalışmalar yürüteceğiz.”