Lefkoşa Atatürk Stadı’nda sezonun ilk maçı bir derbiydi. Bir yıllık aradan sonra tekrar layık olduğu yere dönen Küçük Kaymaklı takımı, son yıllarda Süper Lig’de istikrarlı bir görüntü çizen ve artık ‘biz bir asansör takım değil şampiyonluğa oynayan bir takımız’ diyen Gençlik Gücü ile karşı karşıya geldi. Küçük Kaymaklı takımı adına en iyi transfer bana göre geçen yılın şampiyon apoletli hocası ve eski bir Küçük Kaymaklı futbolcusu Nazım Aktunç hocanın takımın başına getirilmesidir. Diğer yandan Gençlik Gücü takımı uzun bir süredir takımın başında bir istikrar yakalayan Turan hocanın yanında çarpıcı transferlerle ilk maçına çıktı. GG; Semih, Mehmet Altın, Faruk Dadzie, Adil Uçar ve Ünal gibi isimlerle bu yıl şampiyonluk kovalayan takımlar arasına ismini yazdırmak istiyor. Mevsim normallerinin üzeri sayılacak bir hava sıcaklığının olması, bir de sezonun ilk maçı olması futbolcuları olumsuz yönde etkileyen faktörlerdi. Maçın başından itibaren futbolcuların adeta koşarken zorlandıklarını hissettim. Her iki takım da maça etkili başlayamadı. İlk göze batan GG’nin sanki biraz daha organize çıkmaya çalışmasıydı, ancak bu atakları sonuç almaktan oldukça uzaktı. İlk yarının son bölümleri oynanırken devre arasına golsüz eşitlikle girileceğini düşünenlerin sayısı oldukça fazlaydı, ancak rakibe yüklenirken yapılan bir top kaybı Gençlik Gücü’ne çok pahalıya mal oldu. Kazandığı bu sürpriz topu çok iyi değerlendiren Küçük Kaymaklı takımı 4’e 2 yakaladığı rakibi karşısında cezayı kesti ve devreye önde girdi.

Turan hoca ülkemizde çok da görülmeyen bir dizilişle takımını üçlü defansla oyuna sürdü. İkinci yarının ortalarına doğru Küçük Kaymaklı takımı defansif bir görüntü çizmeye başladı. Tam olarak gömülmese de, hesaplarını gol yememe üzerine kurmaya başladı. Olası bir hızlı geçişte de ikinci golü bulup maçı kazanmayı düşündü, ancak oyuna sonradan giren Bamba’nın gayreti ve yetenekli hareketleri ile gelen beraberlik golü Kaymaklı’nın planlarını bozdu. G.Gücü’nün geliştirdiği ataklar gelecek golün de habercisi gibiydi. Adil Uçar’ın kullandığı taç atışları, Kaymaklı kale alanı içerisinde tehlikeler oluşturmaya başlarken Gibril İbrahim’in kaleci İdris’le karşı karşıya kaldığı pozisyonda ilk fırsat kaçtı. Bu amaç için transfer edilen bir oyuncunun bu gibi pozisyonları mutlaka golle sonuçlandırması lazım. Gerçi oyuna sonradan giren Bamba’nın hazırladığı pozisyonda altıpas içinden topu ağlarla buluşturarak kendini affettirdi belki ama ben bu golü yine de Bamba’ya yazarım.

GG beraberlik golünden sonra da Kaymaklı üzerinde etkili ataklar geliştirmeye devam etti. Sertan Kurukafa değişikliği de oyuna olumlu yansıdı. Sağ taraftan ilk golün asistini yapan Bamba bu kez Sertan Kurukafa’nın soldan ona yaptığı asistle takımının ikinci golünü attı. Oyuna sonradan girmesine ragmen bir gol bir asistle oynayan Bamba Gençlik Gücü adına maça damgasını vuran isim olurken Küçük Kaymaklı takımında da iki golle takımını uzatma dakikalarında olsa da, mağlubiyetten kurtaran Pape takımı adına maça damga vurdu. Hakemin yedi dakika oynanmayan süre gösterdiği maçta 7. Uzatma dakikasında gelen Küçük Kaymaklı golü galibiyeti kutlamaya hazırlanan Gençlik Gücü için dramatik bir sonuç oldu.

Yabancılar attı, kazanan çıkmadı: 2-2