GHE’nin Maarif Koleji yolundaki yerinde yapılan çim antrenman sahası ile ilgili kokteyl, Çarşamba akşamı kulüp binasının da içinde bulunduğu cafe-restoranda yapıldı. Aldığım davet üzerine katıldığım kokteyl, gelenlerin sayısı açısından bende hayal kırıklığı yarattı. Cumhurbaşkanı, Başbakan, az sayıda bölge milletvekilleri, bürokratlar dışında daha çok çevre kulüp başkanlarının, eş-dost ve arkadaşların ilgi gösterdiği gecede yerli Girnelilerin az sayıda olması ilginçti.

Başbakan’ın da Girne’li olması, Kulüp Başkanı Raif Esendağlı’nın, eski Başkan babası Veli Esendağlı ile yakın dostluğu sayesinde bu tesisin maliyetini Spor Dairesi karşıladı.

GHE ile gönül bağım 80’li yılların başında, o tarihlerde kulüpte futbol oynayan Sabri (Özenç) ve sıkı taraftar Zeki (Kaplama) arkadaşlarım sayesinde oldu. Yıllar önce yitirdiğim bu iki arkadaşımın sayesinde o tarihlerde bugünün 1. Liginde mücadele eden GHE’nin deplasman dahil hemen her maçına gitmiştim. O dönemlerde inanılmaz taraftar sayıları önünde oynanan karşılaşmalara ilgi büyüktü.

Yıllar sonra spor yazarı olarak TV ve radyolarda spor programları yaptığımda, gazetelerdeki köşe yazılarımda GHE’ne olan sevgimi hiç saklamadım. Ama gün geldi, GHE futbolcularından bazılarının küme düşmeye oynayan bir takımın lehine şike yaptığını yazdığımda Kulüp yöneticilerinden tepki aldım. Zaman benim haklı olduğumu gösterdi, hatta bu futbolculardan biri “Abi nasıl anladın” dedi. Ben de “Hepinizi çok iyi tanıyorum da oradan” diye cevaplamıştım.

1932 yılında kurulan GHE, aslında başka bir isimle 1930 yılında kurulmuştu ama GHE ismini 1932’de aldı. Girne’de, Türk mahallesinde bir avuç sporseverin kurduğu GHE, hiçbir zaman fazla bir taraftara sahip olamadığı gibi, 1974’de, Limasol’dan gelenlerin takımları olan DTB ve TOL’un gölgesinde kalarak büyüme şansı bulamadı. Kısa sürelerle de olsa Limasol’da yaşayan biri olarak bu iki camiaya yakınlık duymamam hayretle karşılansa da gerçek bu.

Arif Sülo’nun (Papilon) başkanlığı döneminde bugünün Süper Ligi’nde ilk yarıyı lider tamamlayan ama devre arasında, saldırılar nedeniyle hakemlerin boykotu ile duran Lig tekrar başladığında, GHE, teknik direktörü İlker Ertemel’i kaybetmiş ve takım kadrosu dağılmıştı. İlk yarıda alınan puanlar sayesinde son maçta kümede kalan GHE, şampiyonluğa giderken küme düşme potasına giren herhalde tek takım olarak futbol tarihine geçmiş oldu. Arif Sülo’dan ve Ertan Ali’den sonra gelen başkanlar dönemlerinde maddi sorunlar nedeniyle sürekli düşme potasında yer alan GHE, sonunda 1. Lig’e düşerek bu ligde yer aldı. 

Uzun yıllar Süper Lig’e çıkamayan GHE, en son futbol hayatına ağabeyi gibi GHE’nde başlayan Kayhan Hürdeniz’in başkanlığı döneminde bir kez daha Süper Lig’e yükseldi, sonra tekrar düştü. GHE, kendi bünyesinden başkan profili çıkaramayınca, dışarıdan maddi destek sağlama sözü ile başkanlığa gelenler döneminde daha da zorlandı ve geçtiğimiz dönemde BTM dediğimiz federe olmayan takımlar arasında yerini aldı. Dilerim, Raif Esendağlı bu takımı tekrar en azından Birinci Lig’e yükseltme başarısı gösterir.