Milletvekili Doğuş Derya'nın seks köleliği ile ilgili açıklamalarına katılmıyorum.
Çünkü seks köleliği yoktur bana göre.
Seksin kölesi var ama seks köleliği yok.
Ama yinede Derya'nın bu konudaki 'mücadelesini ve ısrarcılığını' takdir ediyorum.
***
Keşke Derya sporu da sevse ve sorunlarını her gün her saat gündeme taşısa...
Keşke sporun yönetim erkini elinde bulunduranlar, sorunlara parmak basacak iradeyi gösterebilse...
Konuşsa en azındam.
Ama nerede...
Bir garip durağanlık ve bir o kadarda alışıla gelmiş "günü kurtarma" felsefesi.
***
Sporun patronu Serdar Denktaş, koltuğa oturduğu günden beri kayıp.
Spor'un "S" harfi ile ilgilenmedi.
Bir kupacık verdi o kadar.
Daha personelle bile tanışmadı.
Keşke, Serdar Denktaş ve ekibi Doğuş Derya gibi ilgi duydukları alanların sorunlarını çözmekte ısrarcı olabilse...
***
Bu ülke sporunda aktif olan her kişi köledir.
Çalışıyor, çabalıyor sonuç yok.
Ter akıtıyor, yağmur çamur demiyor ama kabuğunun dışına çıkamıyor.
Uluslararası alanda kendini gösteremiyor.
Sakatlanıyor mesela antrenmanda veya maçta, doktora kendi arabasıyla gidiyor, tedavi parasını kendi "cebinden" ödüyor.
Yıllarca çalışıyor, çabalıyor, erkeklerde askerlik sorunu kızlarda yuva kurma telaşı...
Sporculuk hayatı askerlik ve yuva kavramları karşısında bitiyor.
Örnek: Ömer Yalçıner, Dilek İyihasırcı, Mehmet Günel, Zafer Sukuşu.
Kölelikte böylece sonlanıyor.