Özil, Pirlo ve Ibrahimovic

Serkan Soyalan

Bugünkü köşemizin ana temasını dünyaca ünlü üç yıldız alacak. Bu yıldızlar Mesut Özil, Pirlo ve Ibrahimovic…

           

            Türkiye Süper Lig ekiplerinden Fenerbahçe, büyük uğraşlar sonunda muradına erdi ve Mesut Özil’i renklerine bağladı.

            Geçmişinde Werder Bremen, Real Madrid ve Arsenal gibi dev takımlar bulunan, 32 yaşındaki yıldız futbolcu, şimdiden Fenerbahçe’nin kasasını doldurmaya başladı.

            Sarı-lacivertlilerin Mesut transferinin açıklamasının ardından, sosyal medyada rekorlar kırılırken, dünya futbol gündemi de objektifini bir anda İstanbul’a çevirdi. Hatta Fenerbahçe Spor Kulübü’nün resmi Twitter hesabından paylaştığı “Gel gündüzle, gece olalım” paylaşımı, Türkiye tarihinin en fazla etkileşim alan paylaşımı oldu.

            Pandemi koşullarından dolayı, havaalanında karşılama töreni düzenlenmedi Mesut için, bir de olmuş olsaydı, Mesut’un İstanbul’a geldiği anlarda yaşam duracaktı, kuşkusuz.

            BBC Sport, “Mesut Özil, Fenerbahçe’ye transfer olmak üzere” başlığıyla haberi aktarırken, Eurosport, “Mesut Özil, Fenerbahçe’ye transfer olacağı için çok mutlu” başlığını kullandı.

            Mesut’un transferi ABD’de de gündem oldu ve USA Today, “D.C. United’dan iyi bir teklif almasına rağmen Mesut Özil, taraftarı olduğu Fenerbahçe’yi tercih etti” manşetiyle haberi okuyucularına duyurdu.

            Mesut’un başarılı bir futbolcu olduğu tartışma kaldırmaz, ancak aylardır oynamayışı ve maç eksiği onun Fenerbahçe performansını nasıl etkileyecek. Hatta şunu da iddia ederim, Mesut formda olduğu dönemlerde, çağımızın en iyi futbolcuları arasında gösterilen bir futbolcuydu. Öyle ki, Forbes dergisindeki yazısında Graham Ruthven, Mesut’un zamanında gerçekleşen transferinin Arsenal tarihinin sadece finansal değil, her yönden de en iyi transferi olarak yorumladı. Hatta daha ileriye giderek, Arsene Wenger’in doğru taktikle Mesut’u kullanabilse, Kuzey Londra ekibine Rönesans dönemini yaşatabileceğini vurguladı.

            Şimdi bu dünya yıldızı Fenerbahçe’de neler yapacak. Eğer arkasındaki bu olumlu havayı alarak, gerek fiziksel, gerek mental anlamda kendini toparlarsa, Fenerbahçe’ye büyük katkılar sağlayacaktır. Geçmişte Türk futbolundan geçen yıldızların kattıklarını gördük; Hagi, Alex, Anelka, Popescu, Tafarrel, Drogba, Roberto Carlos, Ribery, Sneijder gibi… Ancak olumsuz örneklerini de çok gördük; Ortega, Guiza, Van Persie, Robinho, Falcao gibi…

            Şimdi bir kıyaslama yapmak için çok erken diye düşünürken, Galatasaray’ın efsane ismi Prekazi, patlattı kıyası ve “Mesut, Hagi’den daha iyi” dedi.

            Şimdi artık sahne zamanı… Hep birlikte bekleyip göreceğiz…

           

 

***

 

            İtalyan futbol efsanesi Andrea Pirlo, Juventus’un başında teknik direktör olarak sahaya çıkıyor. Ancak işler pek de iyi değil Pirlo için… Juventus Pirlo yönetiminde, geride kalan 18 haftada siyah-beyazlıların son 9 sezonda en düşük puan toplayabilen teknik direktörü oldu.

            Bu da kafalarda yeniden “İyi futbolculardan, iyi teknik direktör olur mu?” sorusunu doğurdu.

            Bu tartışmalar sürüp giderken, bu söylemi hem doğrulayan, hem de yanılgıya düşüren fazlaca örnek var yeşil sahalarda. Geçmişinde başarılar yakalayan birçok yıldız, teknik direktörlük kariyerinde aynı başarıyı yakalayamadı.

            Simon Kuper, iyi futbolculuk ile iyi teknik direktörlük arasında doğrudan bir bağlantı olmadığını ifade ediyor.

            Futbolun en iyileri arasında gösterilen Maradona, bir türlü teknik direktörlüğünde aynı başarıyı yakalayamayan en önemli isim. Yine Zico, Hagi, Rijkaard, Stoichkov’da bu kategoride yer alabiliyor.

            Bir de olumlu örneklere bakalım…

            Başarılı futbolculuk kariyerini, yine başarılarla süsleyen Guardiola, Gattuso, Zidane, Lampard gibi yıldızların adını mutlaka anmalıyız.

 

***

 

            Ve Ibrahimovic…

            Cagliari deplasmanında yeni yılın ilk gollerini kaydeden İsveçli yıldız futbolcu, 1999 yılından bu yana her yıl gol atma başarısını gösterdi.

            40 yaşına merdiven dayayan yıldız futbolcunun, sahadaki dinç ve diri duruşu, gençlere örnek olması gerekirken, Malmö yıllarından başlayan o heyecanının yitip gitmemesi de yaptığı işe ne kadar özen gösterdiğinin ve sevdiğinin bir ispatı.

            Bu performansıyla daha uzun yıllar, İbra’yı yeşil sahalarda izleyeceğiz gibi gözüküyor. Bu arada İbrahimovic, İtalya Seria A’da gol krallığı yarışında 15 gollü Ronaldo’nun ardından, 12 golle ikinci sırada yer alıyor. Burada sakatlığını ve haftalardır oynamadığını da hesaba koyarsak, müthiş bir geri dönüşle yarışa döndüğünü de belirtmeliyiz.