Doğru-Eğri…

Haldun Oktay

Yalova fizik gücü yüksek bir takım yarattı. Devre arasında takıma kazandırılan tüm futbolcular ortama uyum sağladı. Herkes aynı dili konuşuyor. Bu da uyum sorununun en kısa sürede aşıldığının en önemli göstergesi. Sahanın her yerinde Yalova vardı. Hem savunmada hem ofansta rakibine oranla fazlaydı.          Bana göre ligin en iyi takımlarından birisi Gençlerbirliği. Mücadele gücü yüksek kazanma arzusu her zaman ön planda olan bir ekip.

Yalova’nın bu kadar özellikleri olan bir takıma maç boyunca kazanma şansı vermemesinin önemli nedenleri vardı. Bunların başında takım olarak hareket etmek ve aynı dili konuşmak gelir. Doksan dakika boyunca tüm takım savunma yaptı. Herkes takım savunmasına katkı koydu. Defans kurgusu minimum hata ile oynadı. Serkan ve Aykut uyumluydu. Ali ve Neval merkez savunma oyuncularına hep yakındı. Doğal olarak savunma boşluk vermedi.

Orta alanda Erdinç Börekçi tam bir lider. Koşuyor, kovalıyor, koşturtuyor. Tüm takımın organizasyonuna katkı sağlıyor.

 Yusuf Özbahar, Mahmut İneci, Cemal Yaşinses ve İsrael Abia hep öndeydi. Önde yapılan baskı rakip takımın tüm oyun planlarını alt üst etti. İleride David Annas top tuttu. Takımın gelmesini sağladı. Gol attı, asist yaptı.

Gençlerbirliği ilk şoku atlattıktan sonra ilk yarının son bölümüne kadar oyuna ortak oldu. Seken topları aldı. Ama boşa çıkan olmayınca uzun atıldı. Pas ve paslar yapılmadı. İleriye atılan toplara destek gitmedi. Şenol oyunda hiç yoktu. Arif Uysal, Halil Türen ve Uzor kayıptı.

Bu bölüm Gençlerbirliği’nin ilk ve tek şansıydı aslında.  Son derece kötü değerlendirildi.

David Annas’ın golünde savunma çok basit hata yaptı. Gol ilk yarının hemen başında geldi. Havlu attırdı.

Yalova oyunun savunma bölümünü genelde doğru oynadı. Rakip kale önüne kadar gidip baskı yaptı. Hatlar arasında mesafe bırakmadı. Doğal olarak da boş alan vermedi. Top kayıplarında anında baskı yapıldı destek de gecikmedi. Topun olduğu yerde savunma yaptı. Geri koşularda da rakibine üstünlük sağladı.

Tüm bu doğrular içinde göze batan ve düzeltilmesi gereken birkaç eğri vardı. Takımın  top kapana kadar sarf ettiği efor müthişti ama yapılan top kayıpları tüm bu emekleri boşa çıkarttı. Özellikle merkezde yapılan kayıplar ileride çok büyük sorun yaratabilir diye düşünüyorum. Merkezde top kapan futbolcuların yakına oynamak yerine topu boş alanlara taşıması daha doğru olur.

İlk bölümde Cemal Yaşinses bu soruna biraz çözüm buldu. Zaman zaman topu çizgiye aldı. Takımın bu yönüne katkı koydu. Ama golden sonra merkeze kaymasını anlayamadım.  Top rakipteyken topa göre pozisyon alıp içeriye kapanması doğru olabilir. Ama top Yalova’ya geçtiği zaman kapanması yanlıştı. Yalova her halde ligin faul yapma rekorunu bu maçta kırdı. O kadar istekli o kadar baskılı oynadılar ki ya topu aldılar yada rakibe faul yapıp durdurdular. Oynatmadı, döndürmedi.

Gençlerbirliği ise en fazla rakibinin dörtte biri kadar faul yaptı. Sadece bu istatistik bile skorun açıklanmasına yeter diye düşünüyorum.