“Çetinkaya’sız bir futbol ligi düşünemem”

Serkan Soyalan

Kıbrıs’ta futbolun toplumlararasında nasıl köprüler kurduğunu, o günleri yaşayan büyüklerimizden çok dinledik. Ada futbolu toplumlararası çatışmaların başlamadığı yıllarda ne de güzeldi…

Dopdolu tribünler önüne çıkan futbolcular, hünerlerini sergilerken tribünleri dolduranlar tarafından dakikalarca alkışlanıyor, kahvehane sohbetlerinde konuşuluyordu.

Kıbrıslırum takımlarında forma giyen Ali(Ahmet) Eşrefoğlu, Hüseyin Galliga, Nejat Onat, Sevim Ebeoğlu, İbrahim Bekircan, Eşref Arifoğlu, Derviş Bırışık, Özkan Aşardağ, Zihni Kalmaz gibi futbolcularımızın başarıları hala dillerde… Ya da Cipsi’ler, Defteralı’lar, Karayel’ler… 

Kâmil B. Raif de “İsa ile Söyleşi” kitabında o günlere dair bir anısını şöyle anlatıyor:

“Ben kendisini bir futbol maçında tanıdım. 1950 senesiydi galiba. Zamanın Kıbrıs liginde oynayan yegane Türk takımı olan Çetinkaya, bir Rum takımıyla oynuyordu. Yaz ayları olduğuna göre özel bir turnuva maçı veya bir dostluk maçı olmalıydı! Hatırlamıyorum şimdi.

Solumda benden yaşlı görünen bir hanım oturuyordu. Onun yanında Rum olduğu her halinden belli iyi giyimi tipik bürokrat görünümlü bir adam vardı. Onun solunda da benim yanımdakine benzer, ama ondan çok daha güzel bir hanım oturuyordu. Benim yanımda oturan hanım, benim kadar Çetinkaya heyecanlısı. Ada’nın gelmiş geçmiş en iyi oyuncusu olan Defteralı kafaya çıkıyor, o ‘Hade Defterali’ diye yukarı sıçrıyor. Bütün Çetinkaya oyuncularını isimleri ile tanıyor. Hepsine isimleri ile sesleniyor kendince. Ama Türkçe’si Rum şivesiyle. Belli ki Türk değil. Bir Rum takımına karşı oynayan Çetinkaya’yı tutan ve Türk olmayan bu hanım kim diye düşünüp dururken Çetinkaya takımının hırçın golcüsü Cipsi’nin müthiş bir şutu geliyor. Kalecinin ellerinden sıyrılan top gol çizgisine giderken kaleci ikinci bir hamle ile topu yakalıyor. Ama bize göre top çizgiyi geçmişti. Hakem aynı kanaatte olmamalı ki yan hakeme de bakmadan oyunu devam ettirdi. Türk seyirciler ayakta itiraz ediyorlar. Bir de baktım, yanımdaki hanım da itiraz ediyor, ‘Gol oldu, top çizgi geçti’ diye bağırıyor. Dayanamadım, kendimi tanıtarak ‘Sizce hakem bir yanlışlık mı yaptı, yoksa kasıtlı mı davrandı?’ diye sordum. Hiş düşünmeden ‘kasitli, kasitli’ dedi ve kendini tanıttı.

(…..)

            Kıbrıslı olarak yarım asırdır korkunç bir çemberin içinde dönüp durduk. Arada, iyi insanlar hep ezildi. Meri’nin eniştesi şöyle derdi. ‘Çetinkaya’sız bir futbol ligi düşünemem. İyi ki Çetinkaya vardır’. Kıbrıs Futbol Liginde bir tek Türk takımı Çetinkaya takımıydı. Çetinkaya Rum takımları ile ayrı ayrı oynar, bundan da Rum-Türk herkes heyecan duyardı. Evet, Çetinkaya’nın antrenmanlarını dahi seyretmeye gelen Rumlar vardı.”