BAZEN İYİ OYNAMADAN DA KAZANILIRMIŞ…

Coşkun Ulusoy

Bir tarafta maçın başından itibaren futbol oynamaya çalışan, kısa paslarla varyasyonlar deneyen ancak bir türlü baskı kurup oyunda pozisyon üretemeyen Küçük Kaymaklı, diğer tarafta da tamamen uzun toplarla atak yapmaya çalışan Mesarya takımı vardı. Orta sahayı tamamen es geçen kaleciden ya da defans oyuncularından forvet hattına atılan uzun toplarla pozisyon üretmeye çalışan bir takım...

İlk yarı skorunun 2-0 Mesarya lehine bitmesinin tek sebebi Küçük Kaymaklı takımı defans oyuncularının yaptığı inanılmaz bireysel hatalarıydı. İlk iki hatayı değerlendiremeyen Mesarya takımı forvet hattı arkasından gelen hataları değerlendirince ilk yarının skoru da belirlenmiş oldu.

İkinci devrede yine ilk devredeki gibi futbol oynamaya çalışan Küçük Kaymaklı ve karşısında bu kez skoru lehine çevirmiş, oyunu kontrollü oynayan, geriye yaslanıp kontra atak oyun anlayışını benimsemiş Mesarya takımı vardı.  Son 15 dakikada da oyun hareketlendi ve karşılıklı pozisyonlarla geçti. Ancak her iki takım da gol bulamayınca maçın skoru da 2-0 Mesarya takımı lehine sona erdi.

Küçük Kaymaklı genç oyunculardan kurulu bir ekip. Maç içerisinde olması gereken her türlü varyasyonları uygulamaya çalışsalar da, son vuruşlarda etkisiz kaldılar. Felix çok fazla oyuna katkı da sağlayamayınca pozisyon üretmede sıkıntı yaşadılar.

Mesarya ise tecrübeli oyunculardan kurulu bir ekip. Sürekli uzun top kullanmaları takım için büyük bir handikap. Bu tecrübede olan bir takımın daha baskılı ve etkili futbol oynaması gerekir diye düşünüyorum.  İbrahim Çıdamlı’nın olmaması ve Joseph’in henüz hazır olmaması bunda bir etken olabilir. Bunu ilerleyen haftalarda göreceğiz sanırım.

Mesarya takımının defans oyuncusu Yusuf Altıner maçta göze batan futbolcu oldu. Gerek yerden gerekse hava toplarında iyi savunma yaptı. Tek müdahalelerde de gayet başarılıydı.