Bugünkü maçın favorisi tartışmasız Lefke takımıydı. Çıkışta olan bir Lefke’nin evinde kolay kolay bu maçı vermeyeceğini düşünenlerdendim. Gençlik Gücü takımı da belli ki temkinliydi. Maçın başlarında Lefke’nin baskı kuracağını tahmin etmiştim ama beklediğim anlamda bir baskı göremedim. Belki Gençlik Gücü’nden daha fazla topa hakim oldular ama rölanti bir oyun oynadıklarını söylemek yanlış olmaz. İlk yarı boyunca atılan gollerdeki pozisyonlar dahil, gol kokan pozisyon yok. İlk golde golcü Kasım’ın hakkını yemek gibi olmasın ama kaleci hatası olduğunu söylemek mümkün. İkinci gol bir duran top organizasyonuydu ve barajdan sekip kaleciyi kandıran bir toptu. Üçüncü golde ise Hakan hiç zahmet etmeyin ben kendi kaleme atarım diyor. Ha yanlış anlaşılmasın bunları Lefke’nin aldığı galibiyeti küçümsemek için söylemiyorum ama en azından bu faktörlerin Lefke’nin işini kolaylaştırdığını söylemek mümkün. Gençlik Gücü’nün de ahım şahım pozisyonu yok. GG cephesi Lefke defans oyuncusunun eline çarpan ve kalecinin çıkardığı pozisyon içeride mi dışarıda mı tartışmalarına çok fazla yoğunlaşınca oyundan iyice koptular. Maçın ikinci yarısına da iyi başlamadılar. Lefke ikinci yarının hemen başında Burak’la dördüncü golü bulunca maç da o saatte bitti zaten. Tribünlere bakıyorsunuz boş. Taraftarın sahaya gelmesi için takımının illa ki şampiyonluğa mı oynaması lazım. Her koşulda takımına destek çıkılması gerekmez mi? Tamam, taraftar takımının şampiyonluk kovalamasına alışkın değil ama kupada takımının final ya da en azından yarı final oynamasını bekleyen taraftar bu olmayınca maça ilgi göstermez mi? Hoş, maça biri yedek kaleci olmak üzere üç yedekle çıkan bir takımın rekabet gücü ne kadar yüksek olur o da ayrı bir konu... Bugün, Lefke iki değişiklik hakkını kullandı zira üçüncü yedeği kaleciydi. Gelecek hafta Karadağ’a konuk olacak takım Çetinkaya. Merak ediyorum, taraftarın bu maça ilgisi nasıl olacak. Bir diğer merak ettiğim konu Çetinkaya karşısına acaba yine iki yedekle mi çıkılacak. İki yedeği olan bir takımın yedeklerinden biri sakatlığı bulunmayan Semih ise insanın aklına bin türlü soru geliyor.