Otuz maçlık maratonun on maçlık bölümü geride kalırken artık hangi takımların şampiyonluk mücadelesi vereceği, hangi takımların ise ligde kalma mücadelesi vereceği az-çok bellli olmaya başladı. Son iki haftada ilk iki puanını alan Mesarya takımı ligde kalma mücadelesi verecek takımların başında geliyor. Mesarya bugün Lefkoşa’da Çetinkaya’nın konuğu oldu. Çetinkaya sezon başından beri istikrarsız bir görüntü çiziyor. Bir hafta dışarıda üç veya dört gol atıp galip gelebilirken, diğer hafta evinde sürpriz bir mağlubiyet alabiliyor. Puan sıralamasında en fazla tırmandığı basamak 8. haftada yer aldığı 5. sıraydı.

Mesarya ise, ilk haftadan beri sonuncu sıraya demir attı. Giden gelen hocalardan sonra, takımın başına en son gelen Özgü hocayla birlikte son haftalarda Mesarya takımının oyun anlayışındaki değişiklik gözlerden kaçmadı. Bir önceki hafta iyi oynadıkları Alsancak Yeşilova maçını son dakika golü ile kaybetmişler, geçen hafta ise Mağusa Türk Gücü karşısında ilk puanlarını almışlardı. Bugün Çetinkaya karşısına mutlak galibiyet parolası ile çıktıkları belliydi. Maçın henüz üçüncü dakikasında buldukları golle öne geçtiler ve ilerleyen dakikalarda farkı ikiye çıkardılar. Gollerden ilki köşe atışından, diğeri ise serbest vuruş organizasyonundan geldi.

Ev sahibi Çetinkaya ilk yarı sahada ne yaptığını bilmeyen bir takım görünümündeydi. Ne doğru dürüst bir atak organizasyonları vardı, ne de iyi düşünülmüş bir savunma anlayışı... Duran toplardan yedikleri goller takım üzerinde adeta şok etkisi yarattı. Devre sonuna kadar da bu şoktan çıkamadılar. Djabi, Loua, Bawa, gibi yabancı oyuncuların yanında kaptan Cemal Kurt, Abdulaziz Köse ve Muammer Tip gibi sonuca gidebilecek oyuncular da hiç oyunda yoktu. Abbas hoca ikinci devreye iki değişiklikle başladı. İlk değişikliğini zaten ilk yarıda sakatlanan Ali Nazlıoğlu’nun yerine Batuhan’ı alarak yapmıştı. Biri savunma, diğeri de hücum bölgelerinde iki değişikliğin yanında ilk yarı uykuda olan Djabi’nin de uyanmasıyla Çetinkaya ilk yarıdaki ölü toprağını üzerinden attı. Çetinkaya hem sağ, hem de sol kanadı iyi kullanmaya başlayınca istediği goller de geldi. On iki dakika içerisinde iki gol bulup beraberliği yakalayan Çetinkaya, bu ritmini sanki devam ettirmek istemedi. Bence Çetinkaya’nın zaafiyeti oyuncularının yakaladıkları tempoyu devam ettirememesinden kaynaklanıyor. Aynı şeyi Mesarya takımı için de söyleyebiliriz. İlk yarı çalışkanlığı ile ön plana çıkan Ousman Sillah ikinci yarıda istenileni veremedi. Gol yollarının etkili ismi Miracle da aynı şekilde bir vardı, bir yoktu. Mesarya takımı haftalardır devam eden başarısız sonuçların ardından bu hafta iki farklı öne geçmesine rağmen bence korkularına yenik düştü. Özgü hoca’nın futbolcularının kaybolan bu özgüvenlerini geri kazandırmak için ilk tohumları attığı anlaşılıyor.

Çetinkaya maçın son bölümlerinde galibiyet için hücuma kalktığında bile savunma güvenliğini elden bırakmadı. Sağ ve sol bekler dahil dörtlü savunması orta alanı diğer tarafa geçmemek için adeta sözleşti. Kazanamazsam kaybetmeyim dürtüsü ağır basınca son bölümde beraberliğe razı göründü. Maçın sonunda her iki takım için de kaybedilen iki puan mı yaksa kazanılan bir puan mı önemli onu da ilerleyen süreç bize gösterecek.

Renktaşlar puanları paylaştı: 2-2