Karşılaşmanın 22. dakikasında, hakemin haksız gösterdiğine inandığı sarı karta itiraz eden Orgill, ikinci sarıdan kırmızı, Ahmet ve Mustafa da itirazdan sarı kart gördüler. Orgill’in rakibine yaptığı harekete faul düdüğü çalması bile tartışma götürürken, sarı kart göstermesine Orgill önce dua eder gibi ellerini birleştirdi, sonra da iki kez alkışladı ve ikinci sarı ile oyun dışı kaldı. Orgill, rakibine kasıtlı bir faul yapmadı. Topa müdahale etti, sonra ayağı rakibine temas etti. Bir eksik kalan DTB, Kenan’ı son adam olarak oynatmaya başladı, iki kanat savunmacı da yer değiştirdi.

İkinci yarı savunmaya çekilen ama kazandıkları toplarla rakibinin kalesinde tehlikeler yaratan Doğan, devrenin hemen başında Kenan’ın akıl dolu top takibi ile öne geçti, arkasından aynı filmi bu kez Koral Çetinkaya’ya yaşattı ve fark ikiye çıktı. 

Karşılaşmanın başından sonuna kadar, hem de 75 dakika bir eksik oynayan DTB futbolcuları sayısız kez gol pozisyonuna girerek Çetinkaya savunmasını aşmasını başardılar. Mustafa, Dodou ve Hascan biraz dikkatli vursalar, fark daha da büyürdü.

Savunmada Çetinkaya’nın iki yabancı futbolcusuna geçit vermeyen Doğan, orta sahada Farouk, Mustafa ve Hascan’ın mükemmel yardımlaşması ile rakiplerinin hemen tüm ataklarını önlediler.

Kenan, mükemmel oynadı. Hocası, 75’de, sanırım yorulduğu için onu dışarı aldı ama Kenan çıktıktan sonra top tutmakta zorlandılar.

Eşit sayıda oynasalardı sanırım çok kaliteli bir maç izleyecektik, Orgill’in erken çıkması Doğan’ın oyun planını bozdu ama çabuk toparlandılar ve maçı iki farklı kazanmasını başardılar.

Çetinkaya futbolcuları, takımlar eşit sayıda iken; iyi oynayan, pas yapan bir takım görüntüsü verdi. DTB bir eksik oynamaya başladıktan sonra, hele hele de ikinci yarının hemen başında Kenan’ın golünden sonra tamamen bozuldular.

Düşünün, bir eksik oynayan rakip kaleye tehlikeli ilk şutları 76 da Muammer tarafından atıldı, bu şutu kaleci Ozan köşeden mükemmel çıkardı. Bunun dışında tek tehlikeleri, 90+1 de kazandıkları penaltı idi, bunu da Çağdaş köşeye gönderdi, top direkten geri geldi.

Bu iki pozisyon dışında Çetinkaya adına tehlikeli denecek tek bir pozisyon bile yok. Kenar yönetim, Doğan’ın arka arkaya gelen iki golünden sonra stoperini, sağ bekini, ön liberosunu, forvet arkasında oynayan oyuncusunu, orta saha oyuncusunu, yani neredeyse her bölgede değişiklik yaptı ama bu sadece bilinçsiz ataklar dışında bir işe yaramadı.

Karşılaşmanın hakemini de konuşmak gerekir. Sanırım Süper Lig için yeterli değil. Bu kanıya sadece Orgill’e, yaptığı faul nedeniyle gösterdiği sarı kart için değil, sakatlandığı gerekçesi ile yere yatan Doğan futbolcusu Dodou’yu görünce oyunu durdurması nedeniyle de vardım. Dodou, haklı olarak hem kendinin hem de arkadaşlarının yorulması nedeniyle zamana oynamak için iki kez kendini çimlere bıraktı. Hakem, oyunu durdurmak yerine devam ettirmeliydi. “Mücadele yok, kafaya alınan bir darbe yok, hangi gerekçeyle oyunu durduruyorsun” diye adama sormazlar mı?

İyi niyetinden şüphem yok ama Süper Lig için bence yanlış isim.